Reseptif afazi, duyusal afazi veya arka afazi olarak da bilinen Wernicke afazisi, bireylerin yazılı ve sözlü dili anlamakta zorlandıkları bir afazi türüdür. Wernicke afazisi olan hastalar, tipik konuşma hızında, düzgün bir söz dizilimi olan ve zahmetsiz bir akıcı konuşma gösterirler. Yazma da tıpkı konuşma gibi içerik veya anlamdan yoksun olma eğilimindedir. Çoğu durumda, Wernicke afazisi olan bireylerde motor kusurlar (hemiparezi) oluşmaz. Bu nedenle, çok fazla anlamı olmayan büyük miktarda konuşma üretebilirler. Wernicke afazisi olan kişiler genel olarak konuşmalarındaki hatalarını ve anlamsızlığın farkında değildirler. Genellikle en belirgin dil eksikliklerinin bile farkına varmazlar.
Birçok edinilmiş dil bozukluğu gibi, Wernicke afazisi de birçok farklı şekilde ve birçok farklı derecede deneyimlenebilir. Wernicke afazisi teşhisi konan hastalar ciddi anlamda dili kavramada sıkıntı çekebilirler; ancak bu lezyonun şiddetine ve derecesine bağlıdır. Şiddeti, en basit sözlü ve/veya yazılı bilgiyi bile anlayamamaktan, yalnızca bir konuşmanın küçük ayrıntılarını kaçırmaya kadar değişebilir. Wernicke afazisi teşhisi konan çoğu kişi, sözcüklerdeki ve cümlelerdeki tekrarla ve/veya işleyen bellekle ilgili zorluk yaşar.
Wernicke afazisinin adı, beynin dili anlamadan sorumlu alanını (Wernicke alanı) keşfetmesiyle tanınan Alman Doktor Carl Wernicke'den gelmektedir.
Wernicke afazisi olan hastalarda görülen yaygın semptomlar şunlardır:
Örneğin. "harita" için "farita"
Örneğin. "uçak" için "jet" veya "çatal" için "bıçak"
Örneğin. "Ayakkabı" için "dorflur"
Örneğin. "ahhh beyaz... düz... üzerine yazıyorsun..." (kâğıda atıfta bulunurken)
Bir klinisyen "Süpermarkette ne yaparsınız?" diye sorarsa, birey şöyle diyebilir, "Şey, süpermarket bir yer. Çok yemeğin olduğu bir yer. En sevdiğim yemek İtalyan yemeği. Bir süpermarkette farklı yiyecekler alırım. Arabalar ve sepetler var. Süpermarketlerin bir sürü müşteri ve işçisi var..."
Diğer afazi türlerinden nasıl ayırt edilir 1
Wernicke afazisinin en sık nedeni felçtir. Beyne giden kan akışı tamamen kesildiğinde veya ciddi şekilde azaldığında felç meydana gelebilir. Bu, beyni besleyen oksijen ve besin miktarı üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir ve beyin hücrelerinin dakikalar içinde ölmesine neden olur.
"Orta serebral arterler konuşma, dil ve yutma ile ilgili kortikal bölgelere kan sağlar. Sol orta serebral arter Broca bölgesine, Wernicke bölgesine, Heschl girusuna ve anguler girusuna kan sağlar". Bu nedenle Wernicke afazisi olan hastalarda tipik olarak sol orta serebral arterde bir tıkanıklık vardır.
Sol orta serebral arterdeki tıkanmanın bir sonucu olarak, Wernicke afazisine en sık arka superiyor temporal girustaki (Wernicke alanı) bir lezyon neden olur. Bu alan, bireysel konuşma seslerinin kodunun çözülmesinden sorumlu olan birincil işitsel korteksin (PAC) arkasındadır. Wernicke'in birincil sorumluluğu, bu konuşma seslerine anlam yüklemektir. Lezyonun boyutu, hastanın dile ilişkin eksikliklerinin şiddetini belirleyecektir. Çevredeki alanlara (perisilvian bölge) verilen hasar, bireysel nöroanatomik yapıdaki farklılıklar ve beynin bitişik bölgelerinde meydana gelen herhangi bir hasar nedeniyle Wernicke afazi semptomlarına da neden olabilir.
Genellikle afazinin teşhisi ilk olarak kişiyi beyin hasarı nedeniyle tedavi eden doktor tarafından konulur. Çoğu kişi, bir beyin hasarının varlığını doğrulamak ve kesin olarak yerini belirlemek için manyetik rezonans görüntüleme (MRI) veya bilgisayarlı tomografi (BT) taramasından geçmektedir. [12]. Bir kişinin olası afazi belirtileri gösterdiği durumlarda doktor, kapsamlı bir konuşma ve dil değerlendirmesi için onu bir konuşma dili patoloğuna (KDP) yönlendirecektir. KDP'ler, bireyin kendini konuşma yoluyla ifade etme, yazılı ve sözlü biçimde dili anlama, bağımsız yazma ve sosyal alandaki performansını inceleyecektir[12].
Amerikan Konuşma, Dil, İşitme Derneği (AKDİD), hastanın iletişim işleyişini birden çok düzeyde analiz etmek ve olası iletişim açıklarının günlük yaşam aktivitelerine etkisini gözlemlemek için kapsamlı bir değerlendirme yapılması gerektiğini belirtir. Bir afazi değerlendirmesinin tipik bileşenleri şunları içerir: vaka geçmişi, öz bildirim, sözlü motor muayene, dil becerileri, çevresel ve kişisel faktörlerin tanımlanması ve değerlendirme sonuçları. Kapsamlı bir afazi değerlendirmesi hem resmi hem de gayri resmi ölçümleri içerir.[13]
Resmi değerlendirmeler şunları içerir:
Afazi şüphesi olan hastaların teşhisine yardımcı olan gayri resmi değerlendirmeler şunları içerir:2
Teşhis bilgileri uygun şekilde puanlanmalı ve analiz edilmelidir. Tedavi planları ve bireysel hedefler, tanısal bilgilerin yanı sıra hasta ve bakıcının ihtiyaçları, istekleri ve önceliklerine dayalı olarak geliştirilmelidir.[13]
Bates ve meslektaşları (2005)’na göre "rehabilitasyonun birincil amacı komplikasyonları önlemek, bozulmaları en aza indirmek ve işlevi en üst düzeye çıkarmaktır". Müdahalenin yoğunluğu ve zamanlaması konuları çeşitli alanlarda geniş çapta tartışılmaktadır.[19] Sonuçlar çelişkilidir: bazı çalışmalar erken müdahale ile daha iyi sonuçların olduğunu gösterirken[20] diğer çalışmalar tedaviye çok erken başlamanın hastanın iyileşmesi için zararlı olabileceğini göstermektedir.[21] Son araştırmalar, terapinin işlevsel olduğunu ve hastanın bireysel yaşam tarzına uygun iletişim hedeflerine odaklandığını öne sürüyor.[22]
Wernicke afazisi olan (veya işitsel anlamada eksiklik sergileyen) bireylerle çalışmak için özel tedavi konuları arasında tanıdık materyaller kullanmak, konuşurken daha kısa ve daha yavaş ifadeler kullanmak, doğrudan talimat vermek ve gerektiğinde tekrar kullanmak yer alır.[2]
Nöroplastisite, beynin deneyimler sonucunda kendini yeniden düzenleme, yeni yollar oluşturma ve var olanları yeniden düzenleme yeteneği olarak tanımlanır.[23] Kollateral filizlenme, homolog alanların artan aktivasyonu ve harita uzantısı gibi beyin hasarından sonraki nöronal değişiklikler, beynin nöroplastik yeteneklerini gösterir. Thomson'a göre, "Sağ yarıkürenin bölümlerinin, genişleyen sol beyin bölgelerinin veya her ikisinin de beyin hasarından sonra dil işlevlerini yerine getirmek için işe alındığı gösterilmiştir.[24] Tüm nöronal değişiklikler, büyük bölümlerden orijinal olarak veya doğrudan sorumlu olmayan alanları işe alır. [25] Nöroplastisite ilkelerinin beyin hasarından sonra nörorehabilitasyonda etkili olduğu kanıtlanmıştır. Bu ilkeler şunları içerir: daha güçlü nöral bağlantılar oluşturmak için birden fazla modaliteyi tedaviye dahil etmek, olumlu duygu uyandıran uyaranları kullanmak, kavramları eşzamanlı ve ilgili sunumlar ile birbirine bağlamak ve her bir hasta için uygun yoğunluk ve tedavi süresini bulmak.[23]
İşitsel anlama, Wernicke afazisinin tedavisinde birincil odak noktasıdır çünkü işitme güçlüğü bu hastalığın tanısında kullanılan temel eksikliktir. Terapi faaliyetleri şunları içerebilir:
Anomi, afazide sürekli olarak görülür ve bu nedenle birçok tedavi tekniği kelime bulma sorunları olan hastalara yardımcı olmayı amaçlar. Anlamsal bir yaklaşımın bir örneği, anlamsal özellik analizleri olarak adlandırılır. Süreç, resimde gösterilen hedef nesnenin isimlendirilmesini ve hedefle anlamsal olarak ilişkili kelimelerin üretilmesini içerir. Anlamsal olarak benzer özelliklerin üretilmesiyle, sözcük aktivasyonundaki artış nedeniyle katılımcılar uyaranları adlandırma konusunda daha yetenekli olurlar.[26]
Nöroplastisite beyin hasarını tedavi etmek için kullanılan restoratif terapinin temel bileşenidir. Bu tedavi yaklaşımı özellikle sol beyin yarımküresinde felç olan Wernicke afazisi hastaları için faydalıdır.3
Schuell’in uyaran yaklaşımı geleneksel afazi terapisinde dilin işitsel modalitesindeki işlevi geri almak ve çevredeki bölgeleri uyarma yoluyla etkilemek için belli ilkeleri izleyen ana yöntemdir. En etkili uyarmayı yapabilmek için gereken yönergeler şöyledir: dilin işitsel uyarımı yoğun olmalı ve diğer dil modaliteleri uyarıldığında mevcut olmalıdır.4
Schuell’in uyaran yaklaşımı uyaranı başta basitleştirilmiş görevlerle başlayan ve aşağıdakiler gibi daha zor hale gelen terapi görevleriyle uygulanır:
Sosyal yaklaşım, hastanın yaşam kalitesini iyileştirecek terapi hedefleri ve sonuçlarını belirlemek için hastalar ve klinik tedavi uzmanları adına ortak çabayı içerir. Konuşturma yaklaşımının iletişiminin önündeki engelleri kaldıran stratejilerin kullanılması ve geliştirilmesine katkı sağladığı düşünülmektedir. Bu tedavi yönteminin ana hedefi konuşma koçluğu, desteklenen konuşma ve partner eğitimi sağlayarak hastanın doğal bağlamlarda konuşma özgüvenini ve becerisini geliştirmektir.6
Ek olarak, afazili hastaların ailelerini de tedavi programlarına dahil etmek önemlidir. Klinik tedavi uzmanları aile üyelerine birbirilerini nasıl destekleyebileceklerini ve sevdiklerinin tedavisi ve rehabilitasyonunu kolaylaştırmak için konuşma kalıplarını nasıl ayarlayabileceklerini öğretebilir.8
Hastalığın sonucunu tahmin etmek büyük ölçüde beyindeki lezyonun (hasarın) yeri ve boyutuna bağlıdır. Aynı şekilde yaş, tıbbi geçmiş, eğitim düzeyi, cinsiyet ve motivasyon gibi birçok kişisel faktör de bir kişinin nasıl iyileşeceğini etkiler.9 Tüm bu faktörler beynin değişime uyum sağlama, önceki becerileri geri kazanma ve yeni beceriler öğrenme yeteneğini etkiler. Alıcı afazinin sunumunun değişebileceğini hatırlamak önemlidir. Semptomların sunumu ve hastalığın sonucunu tahmin etmek hem inme öncesi bireyin sinirsel organizasyonu hem de hasarın boyutu ve hasar meydana geldikten sonra çevresel ve davranışsal faktörlerin etkisine bağlıdır.10 Sağlık ekibi tarafından konulacak inme teşhisi ne kadar hızlı olursa hastanın iyileşmesi o kadar olumlu olabilir. Tıbbi ekip inmenin belirti ve semptomlarını kontrol etmek için çalışacak ve rehabilitasyon tedavisi kaybedilen becerileri yönetmek ve iyileştirmek için başlayacaktır. Rehabilitasyon ekibi sertifikalı bir konuşma dili patoloğu, fizyoterapist, ergoterapist ve aile ya da bakıcılardan oluşabilir.11 Terapinin uzunluğu herkes için farklı olacaktır ama araştırmalar kısa süreli, yoğun terapinin afazili hastalarda konuşma ve dil terapisinin sonuçlarını iyileştirebileceğini göstermiştir. Araştırma tek yol olarak terapi uygulanmalıdır olarak önermiyor fakat tedavinin hastanın hastalık ve tedavi sürecinin nasıl etkileneceğine dair fikir veriyor.12
Orijinal kaynak: reseptif afazi. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page